İş

C-Seviye’de roller değişiyor

Günümüz iş dünyasın­da, dijital devrim ve değişen piyasa dina­mikleri, C-seviye yöneticile­rin rol ve sorumluluklarında büyük değişimlere yol açtı. Di­jital dönüşüm, veri ve teknoloji odaklı yeni pozisyonların or­taya çıkmasını sağlarken, CO­VID-19 pandemisi ve artan kü­resel rekabet yönetici kadrola­rını genişletti ve çeşitlendirdi. Bu dönüşümün merkezinde yer alan veri yönetimi, baş veri yöneticisi (CDO) gibi yeni rol­leri öne çıkardı.

Deloitte’un da­nışmanlarından Michael Grif­fiths, bazı firmaların tepe ya­pay zeka yöneticileri ve tepe veri yöneticilerini tepe tekno­loji yöneticileriyle (CTO) ay­nı seviyede konumlandırdığını belirtiyor. Yeni teknoloji yapay zekanın sorumlu kullanımı gi­bi yeni sorular getirdikçe yöne­tici kadrolarında da uzmanlaş­ma yolunu açtı. Bu trend, veri ve teknolojinin iş dünyasında ne kadar kritik bir rol oynadı­ğını gözler önüne seriyor. Tepe veri yöneticileri, veri analiti­ği ve büyük veri yönetimi ko­nularında stratejik kararların merkezinde yer alıyor. Bu yö­neticiler, veri tabanlı içgörüler sağlayarak işletmelerin daha bilinçli ve etkili kararlar alma­sını sağlıyor.

Örneğin şirketler müşteri davranışlarını analiz etmek, pazar trendlerini be­lirlemek ve operasyonel ve­rimliliği artırmak için tepe ve­ri yöneticilerinin rehberliğine başvuruyor. Ayrıca yapay zeka ve makine öğrenimi teknolo­jilerinin benimsenmesi, tepe veri yöneticilerinin önemini daha da artırıyor. Yapay zeka yöneticileriyse bu teknolojile­rin etik kullanımı, güvenlik ve verimlilik gibi konularda kri­tik rol oynuyor.

CHRO yerine CPO geliyor

Pandemi sonrası dönem­de insan kaynakları yönetimi de önemli bir dönüşüm geçir­di. Tepe insan kaynakları yö­neticisi (CHRO) gibi gelenek­sel rollerin yanı sıra tepe in­san yöneticisi (CPO) ve tepe çeşitlilik ve kapsayıcılık yö­neticisi (CDIO) gibi yeni po­zisyonlar da yaygınlaştı.

Bu roller, yetenek çekme ve elde tutma stratejilerinde kritik bir rol oynuyor. ‘The Next Le­adership Team’ kitabının ya­zarı Marianna Zangrillo ken­disiyle yaptığımız bir görüş­mede CHRO yerine artık CPO terimini (Chief People Offi­cer-Tepe İnsan Yöneticisi) kullanmayı tercih ettiklerini ifade etti.

CPO rolü, şirketlerin insan kaynakları politikaları­nı daha bütünsel bir yaklaşım­la ele almasını mümkün kılı­yor. Sadece işe alım ve eğitim değil aynı zamanda çalışanla­rın kariyer gelişimi, iş-yaşam dengesi ve şirket kültürünün güçlendirilmesi gibi konula­ra da odaklanıyorlar. Çalışan sağlığı ve refahı konusunda­ki artan farkındalık tepe refah yöneticisi (CWO) gibi yeni po­zisyonların doğmasına yol aç­tı.

CWO’lar, çalışanların fizik­sel ve zihinsel sağlığını destek­leyen programlar geliştirerek genel iş verimliliğini artırma­yı hedefliyor. Tepe çeşitlilik ve kapsayıcılık yöneticisi (CDIO) gibi pozisyonlar da pandemi­nin ardından büyük bir önem kazandı. Çeşitlilik ve kapsayı­cılık, şirketlerin sadece etik ve sosyal sorumluluklarını yeri­ne getirmesi için değil aynı za­manda daha inovatif ve reka­betçi olabilmeleri için de kri­tik hale geldi.

Risk ve uyum yönetimi

Risk ve uyum yönetimi ala­nında da yeni pozisyonlar or­taya çıkıyor. Örneğin, Stel­lar Health gibi şirketler, tepe uyum yöneticisi (CCO) veya tepe etik ve uyum yönetici­si (CECO) gibi rolleri hayata geçiriyor.

Bu pozisyonlar, şir­ketlerin yasal ve etik sorumlu­luklarını yerine getirmelerin­de kritik bir rol oynuyor. Yasal uyumluluk ve etik sorumlu­luklar, günümüz iş dünyasın­da şirketlerin sürdürülebilir­liği ve itibarını koruması açı­sından büyük önem taşıyor. Tepe uyum yöneticileri, şirket içi politikaların geliştirilme­si ve uygulanması, düzenleyici kurumlarla ilişkilerin yönetil­mesi ve etik ihlallerin önlen­mesi gibi konularda stratejik rehberlik sağlıyor.

Bu yeni rol­ler, özellikle finans, sağlık ve teknoloji gibi yüksek düzen­lemeli sektörlerde büyük bir gereklilik haline geldi. Pazar­lama alanında da değişimler gözlemleniyor. Tepe pazarla­ma yöneticisi (CMO) rolleri yerini tepe büyüme yöneticisi (CGO) ve tepe gelir yönetici­si (CRO) gibi daha spesifik ve uzun vadeli hedeflere odakla­nan rollere bırakıyor.

Bu pozis­yonlar, şirketlerin yeni pazar­lar ve ürün hatlarına açılma­sında kritik rol oynuyor. Tepe büyüme yöneticileri (CGO), şirketlerin uzun vadeli büyü­me stratejilerini geliştirir ve uygulayarak yeni pazar fırsat­larını belirleyerek, mevcut pa­zarlarda derinleşme strateji­leri geliştiriyorlar. Tepe gelir yöneticileri (CRO) satış ekip­leriyle yakın iş birliği içinde çalışarak gelir hedeflerine ula­şılmasını sağlıyor ve müşteri ilişkilerini yönetiyor.

Google CDO’su Melonie Parker: CDO her bölümü etkiler

Son dönemde gündeme gelen C suite rollerden birisi de Çeşitlilikten Sorumlu Yöneticisi (CDO). Fortune 500 şirketlerinin yüzde 53’ünde artık bir CDO veya eşdeğer bir rol bulunuyor. McKinsey’in tahminlerine göre, Mayıs 2020’den bu yana 60’tan fazla şirket ilk kez bir çeşitlilik lideri atamış durumda. Google CDO’su Melonie Parker, iş yerlerinde kapsayıcı bir kültür oluşturmanın ve herkesin işe en iyi yanlarını getirebilmesini sağlamanın önemini vurguluyor.

Parker, “İşyerlerimiz en iyi yanlarımızı ortaya koyabileceğimiz güvenli sığınaklar olmalı. Bu olduğunda daha çok yenilik yapabiliyor, birlikte daha iyi çalışıyoruz ve iş stratejisini daha hızlı başarıyoruz” diyor. Melonie Parker, rolünü şu sözlerle tanımlıyor: “CDO rolü, şirketin her bölümünü etkilemekle ilgili. Kültürel açıdan etkilediğimiz şey, herkesin o ortamda kendini ait hissetmesi. Ve aidiyet, o ortama gelip en iyi yanlarını ortaya koyabilecekleri anlamına gelir. Aynı zamanda, temsil edilen her grubun ilerleyebileceği, gelip terfi edebileceği anlamına da gelir.”

malazgirthaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu