Haber

Türk-İş Genel Başkanı Atalay’dan Tühis’in Teklifine İlişkin Açıklama:  Teklif Ne İşçiyi, Ne Toplumu Karşılıyor

(ANKARA) – TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesine ilişkin verilen teklifine kabul edilemez olduğunu belirtti. Atalay, “Bu rakam ne bizim, ne toplumun, ne işçilerin beklentisini karşılıyor. İşçilerin ekonomik sıkıntısı had safhada, artık dayanacak gücü kalmadı” dedi.

600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, 13 Haziran 2025 Cuma günü saat 14.00’te Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TÜHİS) Genel Merkezi’nde başladı. Görüşmeye TÜRK-İŞ’i temsilen Genel Başkan Yardımcıları Ramazan Ağar, Eyüp Alemdar ve İrfan Kabaloğlu katıldı.

TÜHİS, işveren tarafı olarak ilk altı ay için yüzde 16, ikinci altı ay için yüzde 8, üçüncü altı ay için yüzde 7 ve dördüncü altı ay için yüzde 5 oranında zam teklif etti. Sosyal haklara yönelik artış ise ücret zammı oranında önerildi.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, teklifin ardından yaptığı açıklamada zam oranlarının kabul edilemez olduğunu belirtti. Atalay, “Bu rakam ne bizim, ne toplumun, ne işçilerin beklentisini karşılıyor. İşçilerin ekonomik sıkıntısı had safhada, artık dayanacak gücü kalmadı” dedi.

İşçilerin geçim mücadelesine dikkat çeken Atalay, geçtiğimiz Ekim ayında Ankara’da düzenlenen ve 150 bin kişinin katıldığı mitingi hatırlatarak, o günden bu yana somut bir adım atılmadığını vurguladı. TÜRK-İŞ’in önümüzdeki hafta Salı günü Çalışma Bakanlığı’nda, Çarşamba günü ise Maliye Bakanlığı’nda olacağını ifade eden Atalay, Türkiye genelinden sendika yöneticilerinin de Ankara’ya geleceğini bildirdi.

Atalay şunları söyledi:

“Değerli arkadaşlar bugün bizim malumunuz gündemimiz bundan 105 gün evvel 600 bin işçiyi ilgilendiren kamu sözleşmeli görüşmelerle ilgili işte Ramazan Beyin başkanlığındaki bir heyet bir de bizim öbür arkadaşlarımızla beraber bulunduğu bir heyet teklifi Çalışma Bakanına teslim ettiler. Aradan 105 gün geçti. Sayın Bakan haber verdi. Bugün kamu koordinasyon kurulu gitti. Teklifi verdiler. Hepinizin malumu ilk altı ay 16, 8, 7, 5. Bu rakam ne bizim, ne toplumun, ne işçilerin beklentisine karşılayacak bir rakam olmadığını, Ramazan Bey kapının önünde ifade etti.

Şimdi ben de buradan yani bu rakamının kabul edici bir tarafı olmadığını, işçilerin ekonomik sıkıntısının had safhada olduğunu, dayanma gücün de kalmadığını, yedi aydır ‘zordayız, geçinemiyoruz’ diye Türkiye’nin her yerinde en sonunda Ekim ayında Ankara’da 150 bin arkadaşımızla kamuoyuna ülkeyi yönetenlere bunu anlattık. Ama şu ana kadar bu verdikleri tekliften bir şey anlamadıkları anlaşılıyor.

Salı günü Çalışma Bakanlığı’nda olacağız. Bu teklifinin kabul edilir bir tarafı olmadığını bütün sendikalarımız Kamu koordinasyon kurulu orada olacak. Çarşamba günü de Türkiye’deki bütün unvanlı yöneticiler, sendikalar Ankara’da olacak. Onlarla beraber de genel başkanlar, genel merkez yöneticileri, şube başkanları, temsilciler, üyeler, TÜRK İŞ’in bütün kurulları Maliye Bakanlığı’nda olacağız Çarşamba gününde.

Yani önümüzdeki haftaki planımız, programımız bu. Hemen akabinde sendikalarımız, illerden gelen Türkiye’nin bütün bölgelerinden gelen sendikacılar illerine dönecekler. Ondan sonra bizim bu sözleşme görüşmelerinde, bu ücretin kabul edilir olmadığı, müzakere edilip olmadığı kamuoyuna, işçilere, tezgah başında, alanda her yerde o programı da öbür haftanın başında sendikalarımı size anlatırlar. Bunları yapmaya devam edeceğiz.

‘Hem bizim için hem de ülkeyi yönetenler için sıkıntılı bir yaz bekliyor’

Akabinde haziran ayının sonunda sendikalar bir bölümü tarafsız arabulucu bitiyor, müzakere bitti. Grev kararı almak mecburiyetindeler. Yani burada zannediyorum Haziran’ın 25’ini buluyor. Yani bu grev kararı almak mecburiyetinde. Bu grev kararını, sendikalarımız Haziran’ın 25’i yahut Haziran’ın sonunda almak durumunda, yoksa bir yetki düşüyor. Yani grev bu kararı alacaksın ama uygulama da 45 gün içerisinde uygulamayı yapmanız gerekiyor. Onun için bu süreçte yani bizi bu yaz daha sıcak bir yaz, daha sıkıntılı bir yaz hem bizim için hem üyelerimiz için hem ülkeyi yöneticiler için sıkıntılı bir yaz bekliyor. Yani kimsenin arzusu yok. Miting yapalım, görev yapalım. Yani öyle zordayız ki. Ortalama on beş senelik bir işi şu anda teknik eleman savunma sanayinde, iletişimde, ulaşımda, karayollarında, ülkenin her yerinde yani aldıkları ücret orada yani bu ücret neredeyse asgari ücretin bir tık üstünde.

‘İşçiler zorda ve geçinemiyor’

Yani bunun TÜİK rakamlarından örtüşmüyor. Pazarla örtüşmüyor. Marketle örtüşmüyor. Demin ifade ettiğim gibi inanın işçiler zorda ve geçinemiyor. İlk defa 40 sene sonra kamuda devlet işçi alırken en az yüzde 20 fire veriyor. Yani bu her yerde var. Yani işler işe girmemesinin sebebi ücretlerin düşüklüğünde. Çünkü özel sektörde evvelden kamu özel sektörün öncüsüydü Türkiye’de. Şu anda maalesef kamu özel sektörün kat be kat gerisinde kaldı.

Yani bu ücretten bırakın gıdayı ancak kiranı ödersin. Onun için kamu işçisinin talebine bir an evvel müspet, menfi bir cevap versinler. Yani bizim burada işte miting yapalım, eylem yapalım. Yani öyle bir canımız sıkılıyor falan öyle bir düşüncemiz yok ama gideceğimiz bir yer yok başka. Gideceğimiz yer bunu ülkeyi yönetenlere anlatmak. Bunu bakanlara anlatmak. Bunu Cumhurbaşkanına anlatmak. Bunu bütün illerde ve ilçelerde anlatmak mecburiyetindeyiz. Bugün ben burada işte haftaki önümüzdeki haftaki programı söylüyorum. Öbür haftaki program arkadaşlarımız tespit edecekler. Günlerini, saatlerini söyleyecekler. Grev kararı alınana kadar bu süreç devam edecek. Yani onun için inşallah grev olmadan bizim bu haklı talebimize müspet bir cevap verirler. Yani işçi de rahat eder, ülke de rahat eder. Durumumuz bundan ibaret.”

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu